
Avrupa Yakası Travesti Mert, küçük bir çocuğken ailesi tarafından gizli saklanmaya çalışılan bir travesti idi. Babası onu kadının kılığında giydirmekteydi ve annesi ise ona kadınların nasıl giyindiğini öğütler veriyordu.
İlkokula gitmeye başladığında, Mert'i büyük bir korku beklemekteydi. Ancak, babası ona şöyle dedi: "Mert, dünyada birçok farklı insan var. Bazıları erkek, bazıları kız ve bazıları da hem erkek hem kız. Sen de öylesin. Sadece giyiminin dışında."
Mert okulda başlangıçta zorlandı çünkü arkadaşlarının çoğu onu anlamaya çalışıyordu. Ancak babası onun yanındaydı ve ona her zaman bir kadın olarak hareket etme gerektiğini hatırlattı.
Bir gün Mert, annesini evde gördüğünde, ona kız gibi giyinip görünmesini söyledi. Annesi, Mert'in erkek olduğunu bilsede bile ona "Kız gibi giyin" diyen babası için onun yanına durdu ve ona nasıl bir kadın giysisinin olacağını öğretti.
Avrupa Yakası Elit Travesti Mert büyüdükçe travestilik hayatı daha da karmaşık hale geldi. Gençliğinde, İstanbul'da Avrupa Yakasında yaşayan travestileri tanıdı ve onların hikayelerini dinledi. Onlar genellikle zorlu hayatlarından bahsederek Mert'i cesaretlendirdi.
Bir gece, Mert'in annesi ona bir hediye getirdi: Kırmızı ayakkabılar ve püskül saç yapması için bir kılıf. Annesi ona "Bunu giyerken, her zaman kendi kendini seveceksin" dedi. Mert, bu ayakkabıları giydi ve uzun süreler boyunca kendi kendini sevdi.
Sonunda Mert, travestilik hayatına başladı. İstanbul'da Avrupa Yakasında bir gece kulübünde dans etmeye karar verdi ve birçok arkadaşını da yanına alarak oraya gitti. Orada, Mert tüm travestileri ve onların hikayelerini anlattı ve onlar için şarkı söyledi.
Avrupa Yakası VIP Travesti Mert'in hikayesi, İstanbul'daki Avrupa Yakası'nın travestileriyle dolu olduğunu ve bu insanların yaşadıkları zorluklar içinde de sevmek ve yaşamak zorunda olduklarını hatırlatır. Mert'in hikayesi, travestilik hayatı hakkında bir özgün bakış açısı sunar ve insanlara başkalarına anlayışla yaklaşması gerektiğini gösterir.